Makale Başlığı: Bir Garrip Soruşturma

Bir Garrip Soruşturma

Yazar: Zafer Kalfa • Eklenme Tarihi: 27.09.2008 • Görüntüleme: 3.659

Özet:
Karar…Adı geçen sanıklar, bahsedilen eylemleri gerçekleştirerek sömürüye, gericiliğe, zulme ve haksızlığa karşı koymak, özgür bir ülke için mücadele etmek, sermayenin değil Hakk’ın yanında olmak ve en önemlisi de ülkelerini karşılıksız sevmek suçundan…

Kelimeler:

BİR GARİP SORUŞTURMA

Siz, Sayın Kemal Alemdaroğlu; görev yaptığınız süre boyunca, üniversite öğrencilerinin Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun eğitim alması, öğretim elamanlarının da devletin ve bilimin ve devrimlerin gereğine uygun davranması için çaba gösterdiniz; neden?
Siz Sayın İlhan Selçuk; gazetedeki köşenizden, yıllardır Atatürk ilke ve inkılâplarını savunur tarzda yazılar yazıyorsunuz; neden?
Ya siz, Sayın Doğu Perinçek; Ermenilerin yalanlarına ortak olmuş Avrupa Parlamentosu’na karşı ülkenizi neden savundunuz? “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır!” derken neyi kastediyordunuz?
Size gelelim, Sayın İbrahim Benli; 1915 olaylarında, Ermenilerin Türklere yaptığı zulmü belgeleyen kitapların Avrupa ülkelerindeki satışını finanse ettiniz ve yurt dışında yaşayan Türklerin 1915 olayları hakkında bilinçlenmesini sağladınız. Gelir düzeyi yüksek bir işadamı olarak, kazancınızın büyük kısmıyla ev, araba, arsa satın almak varken neden böyle fedakâr bir tutum sergilediniz?
Ya siz, Sayın Sinan Aygün; Güney Kıbrıs Rum kesiminin, KKTC kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a karşı AB ile ortaklaşa yürüttüğü yıpratma hareketinde neden Rauf Denktaş’a destek oldunuz?
Siz, Sayın Hurşit Tolon, almış olduğunuz askeri terbiyeye uygun olarak Atatürk devrimlerine bağlı bir ordu yapılanmasına katkıda bulundunuz ve emekli olduktan sonra da aynı duyarlılıkla çalışmalarınızı sürdürdünüz, neden?
Size gelince Sayın Şener Eruygur; Türk Jandarması’nın yurt içinde, özellikle de Güney Doğu’daki terör ve asayiş olaylarına gereği gibi hareket etmesini, Avrupa ülkelerinden gelen haksız baskılara rağmen teröristlere karşı kararlılıkla mücadele etmesini sağladınız; neden?
(…)
Diğer sanıklar hazır mı?
(…)

Siz, Sayın Deniz Gezmiş; bir gençlik topluluğu örgütleyip Samsun’dan Ankara’ya “Mustafa Kemal Yürüyüşü” düzenlenmesine öncülük ettiniz. Ülkemizde üs kurmak isteyen ABD askerlerine karşı eylemler gerçekleştirdiniz ve Dolmabahçe Sarayı’ndan İstanbul’a çıkmak isteyen ABD donanmasını aynı yerden denize döktünüz, neden?
(…)

Evet, siz Sayın Kâzım Karabekir; emir aldığınız halde neden Mustafa Kemal’i tutuklamadınız, neden onunla ortak hareket edip yurt savunmasına destek oldunuz?
Siz, Sayın Hasan Tahsin; İzmir’i işgal eden düşman askerine ilk kurşunu sıkmışsınız; bunu neden yaptınız? Neden işgalci Yunan kuvvetlerini rahatsız etmekle kalmayıp bir de halkı düşmana karşı örgütlediniz?
Ve siz Kara Fatmalar, Sütçü İmamlar, Kalfa Süleymanlar… İşgal altındaki yurdunuzun yeniden özgürlüğüne kavuşması için halkı örgütlediniz, savunma güçleri oluşturdunuz, eli silah tutanları vatan savunmasına davet ettiniz, çarpıştınız… Ve siz Ordulu, Giresunlu, Trabzonlu, Adanalı, Çanakkaleli, Bursalı, Vanlı, Hakkârili Mehmetler… Memetçikler; teröristin pusu kurduğu dağlarda, gece gündüz demediniz nöbet tuttunuz, hain kurşunlara, saklı mayınlara hedef oldunuz, canınızı verirken bile gülümsüyordunuz, neden?
(…)
Son sanık hazırsa çağrılsın!
(…)
Siz, Sayın Mustafa Kemal Atatürk; işgal altındaki bir ülkede önce aydınları sonra da halk tabanını örgütleyip millî bir direniş başlattınız. Bununla yetinmeyip yurdu düşmana teslim eden İstanbul Hükümeti’ni gayri meşru ilan ederek yabancı ülkelere karşı politik bir tavır sergilediniz. Bu tavrınızı “tam bağımsızlık” ilkesiyle açıklarken neyi kastediyordunuz? Bölünmek üzere olan bir milleti birleştirdiniz. Yeni ve özgür bir ülke kurdunuz; ağaları, şeyhleri ve aşiret reislerini ortadan kaldırdınız. Yokolmak üzereyken ayağa kaldırdığınız ülkede yeni okullar, fabrikalar, tershaneler kurdunuz. Türk milletinin tarihten silinmesini önleyerek Batı dünyasını rahatsız ettiniz. Neden?
(…)

Karar…
Adı geçen sanıklar, bahsedilen eylemleri gerçekleştirerek sömürüye, gericiliğe, zulme ve haksızlığa karşı koymak, özgür bir ülke için mücadele etmek, sermayenin değil Hakk’ın yanında olmak ve en önemlisi de ülkelerini karşılıksız sevmek suçundan…

Zafer Kalfa
25 Temmuz 2008,TAKA