Makaleler Biyografiler Ressamlar Pablo Picasso (1881-1973)
Makale Başlığı: Pablo Picasso (1881-1973)

Pablo Picasso (1881-1973)

Yazar: Mustafa Bilgi • Eklenme Tarihi: 07.02.2005 • Görüntüleme: 5.648

Özet:
İspanyol ressam, desenci, gravürcü ve heykelci... 20. Yüzyılın en büyük sanat dehası...

Kelimeler:
paplo picasso, kübizm

İspanyol ressam, desenci, gravürcü ve heykelci... Dehasını genç yaşta ortaya koyan ve çok uzun ömürlü bir yaratıcılık gösteren sanatçı, biçimden biçime girdiği halde, yine de tutarlı kalan yenilik ve arayışlarıyla, XX.yy. sanatını tümüyle etkiledi. Yaşamı boyunca birçok kez kent ve atölye değiştirdi. 

Picasso, akademik eğitimini tamamlayınca, ortaçağ sanatının bir yanını, bazı ressamların yapıtlarını keşfetti. Yapıtın ruhbilimsel içeriğini ön plana çıkararak, anlatımda çeşitli denkliklerden yararlandı : mavi, maddi ve manevi çöküntüyü simgeliyor ( mavi dönem ), pembe ise cambazların yaşamını hatırlatıyordu (pembe dönem ). Ancak, 1904''de sanatında geniş çaplı bir değişiklik meydana geldi :üslubunda ve konularında 1907-07''den başlayarak görülen yeniliğin kökeninde, ''''zenci'''' heykelciliğinin örneklerinden yararlanarak esas olana ulaşmayı amaçlayan bir plastik anlayışına yönelmesi, çeşitli sanatçılarla yada yapıtlarıyla karşılaşması yer alır. Bunun sonucunda, nesnelerin köşeli parçalara bölünmesiyle daha da belirginleşen, geometrileşmeyle ayırt edilen dolambaçlı ve yenilikçi bir anlayış doğdu ; bu anlayış, Kübizm''e vardı. 

Figür ve natürmortlarda, hacimlerin parçalanması gözlemlenir ; bu parçalanma düzlemler halinde bir yapılanmayı sağlar ve çok geçmeden soyutlamanın sınırlarını zorlayacak (renkler kahverengi ve gri tonlarına, biçimler birkaç işarete indirgenmiştir) bütüncül bir görüşe olanak verir.
 Gerçekle bağıntı kurma sorununa, 1911''den başlayarak, resim mekanına rakam, harf yada sözcüklerin sokulması, ardından gazete yada duvar kağıdı parçaları, ağaç yada hasır aklitleri gibi gerçek öğelerin resimle bütünleştirilmesi gibi yeni çözümler getirilir. Savaşın sonuna dek, kullandığı çeşitli öğelerle Kübist biçim dağarcığında sıkça kullanılan nesnelere bireşimci bir yaklaşım önerir. Ancak, savaşın bitmesiyle birlikte, bale kostüm ve dekorları da bu işe dahil olarak, sanatçı, geleneksel esinli, eskiye dönmeye hevesli ve anıtsal görünümlü bir resme yöneldi. Bununla birlikte, Kübist deneyimleri unutmak şöyle dursun, bunların çok sayıda, hatta birbirine karşıt uzantılarını gerçekleştirdi , biçimlerin parçalanıp bölünmesi, gerçeküstücü etki altında, düzlemlerin fırtınalı bir bireşimini olduğu kadar, anıtsal hacimlerle acımasız bir oyunu gerçekleştirmeyi de sağladı ; bu üsluplaştırılma, bir yandan 1928-29''dan başlayarak gerçekleştirdiği yarı soyut demir konstrüksiyonlarda, öte yandan 1932-33 yıllarının kadın baş ve büstlerinde görülür. 

Savaş yıllarında nesne ve yüzlerdeki biçim bozulmaları daha belirginleşir, yüzler kaygılı, trajik bir ifade kazanır yada klasik yapım tekniğinin de yardımıyla, zaman dışı bir hale bürünür. Sanatçının 1944''den itibaren yeniden belli bir dinginliğe kavuşmasıyla, bu dönem sona erer. Ve bundan sonra Picasso, denemelerini çeşitlendirir ; sıradan nesnelerin yada geometrik öğelerin bir araya getirilmesiyle gerçekleştirilen heykeller, kesilmiş ve boyanmış saçlar, çok sayıda desen ve gravür, çömlekçilik ve seramik çalışmaları vb... 

Resim alanında, kendisinin yada çağdaşlarının yapıtlarından sağladığı katkılarla, plastik dilin çeşitliliğini araştırır ;geçmişin büyük yapıtlarını sorgular ve bu sorgulamayı, doğrudan resim üzerine, dolayısıyla da hem yaratıcılık, hem de ressam ve kadın üzerine giriştiği çeşitlemelere birer bahane olarak ele alır * ''''Bir seyirci benim duyduğum gibi tablomu duyabilir mi hiç ?Bir tablo bana ne kadar uzaklardan gelir. Ne kadar uzaktan geldiğini kim bilebilir ? Ben bunu sezmişimdir, görmüşümdür, yapmışımdır, gene de ertesi günü kendim bile ne yaptığımı anlamamışımdır. Benim düşlerime, içgüdülerime, isteklerime, düşüncelerime nasıl girebilir ? Bütün bunlar uzun süreden sonra hazırlanmıştır, gün ışığına çıkmıştır. Özellikle belki de irademe karşın bunları yakalayabilmek için harcadığım çabadan sonra kim girebilir içine ?'''' *''''Herkes resmi anlamak istiyor. Neden kuşların ötüşünü anlamaya çalışmıyorlar ? Gece, çiçek, kişiyi çevreleyen her şey neden anlaşılmaya çalışılmadan sevilir ? Ama resme gelince anlamak istiyorlar. Sanatçının gerektiği için çalıştığını anlasınlar özellikle. Açıklamak gereğini duymadığımız ama bizi büyüleyen doğadaki bir çok şeye verilen önemden çok bir önem verilmemesi gerekir sanatçıya çünkü o da dünyanın en küçük üyelerinden biridir. Bir tabloyu açıklamaya çalışanlar çok zaman yanlış yola saparlar. Bir süre önce birisi neşe içinde tablomun neyi göstermek istediğini anladığını söylemişti. Ona göre tabloda üç müzikçi varmış. Oysa bir natürmort idi ! * Bir Hanımefendi Sergisinde baktığı bir resmine ; ''''aman üstadım, bu hiç bir balığa benzemiyor, Allah aşkına'''' der. Picasso ise ; ''''Haklısınız hanımefendi, o bir balık değil, Resim.'''' diyerek cevap veren sanatçı, çağımızın en güçlü eserlerini ve çok yönlü araştırmacılığıyla bu eserleri üretkence icra edebilmiş nadir sanatçılardan birisidir.