Makaleler Biyografiler Mimarlar Mimar Sinan (1489-1588)
Makale Başlığı: Mimar Sinan (1489-1588)

Mimar Sinan (1489-1588)

Yazar: Unknown • Eklenme Tarihi: 24.03.2007 • Görüntüleme: 8.526

Özet:
Sinan, mimarîde Osmanlılara özgü biçimi olgunluğa ulaştırdı. Bu biçimin ana özelliği yapıda temel örtü olarak kubbenin kullanılmasıdır. Ayrıca kubbenin, Anadolu`da üç yüzyıllık bir denemeden sonra anıtsal yapıyı biçimlendirmede yaratıcı ana öğe durumuna gelmesidir.

Kelimeler:
Biyografiler, Mimarlar, Mimar Sinan

MİMAR SİNAN (1489-1588)
Büyük Türk Mimarı

Mimarlık tarihimizin büyük dehası, Türk sanatının büyük ustası çalan Mimar Sinan, yarattığı eşsiz eserlerle dünya mimarlık tarihinde de seçkin bir yer tutar.

AĞIRNAS KÖYÜNDEN İSTANBUL'A

Mimar Sinan, Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a Yeniçeri Ocağı'na getirildi (1512). Yeniçeri olarak Yavuz Sultan Selim zamanında İran ve Mısır, Kanunî Sultan Süleyman zamanında Belgrat, Rodos, Mohaç, Almanya ve Irakeyn seferlerine katıldı. Bu son seferde Tebriz ve Bağdat gibi büyük kentleri gördü, İran sanatını yakından tanıdı. Van Kalesi'nin kuşatılmasında, gölde asker taşımak için kalyonlar yaptı ve bunlara toplar yerleştirdi. Sinan, bütün bu savaşlarda bir savaşçıdan çok bir istihkâmcı olarak çalıştı. 1538'de yapılan Kara Boğdan (Moldavya) Seferi'nde Prut Irmağı üzerine 13 günde bir köprü kurarak padişahın övgüsünü kazandı. Bu tarihte saraya mimarbaşı atandı. Bundan sonra eserlerini İstanbul'da ve dolaylarında yaptı.

CAMİLER USTASI

Mimar Sinan'ın mimarbaşı olduktan sonra yaptığı ilk büyük eser, Kanunî Sultan Süleyman'ın 1543'te Manisa'da ölen ve İstanbul'da gömülen oğlu şehzade Mehmet'in anısı için yaptırdığı Şehzade Camii ve külliyesidir (1544-1548). Koca Sinan'ın «çıraklık» eseri saydığı bu camide, dört kalın filayağı üzerine oturan 19 m çapında büyük bir kubbeyle dürt yarım kubbe vardır. Bu plan daha sonra yapılan bu tipteki camiler için bir öncü oldu. Şehzade Camii, planı bakımından olduğu gibi külliyeyi meydana getiren çevresindeki medrese, imaret v.b. yapılarıyla da İstanbul'un ilk önemli ve büyük külliyesidir. Bundan sonra padişah kendisi için bir cami yapılmasını istedi ve böylece 1549 yılında Süleymaniye Camii'nin yapımına başladı. Bu camide, Ayasofya'da olduğu gibi iki yarım kubbe üzerine büyük kubbe planını uyguladı. Cami 1556'da padişahın da katıldığı bir törenle açıldı. Bu yapı, çevresindeki 18 yapıyla birlikte İstanbul'un en büyük külliyesidir. Mimar Sinan'ın kendi türbesi de bu külliyenin kuzeydoğusundadır.

Mimar Sinan'ın son «ustalık» eseri Edirne'de yaptığı Selimiye Camii'dir. 6 yılda bitirilen bu cami 31,50 m çapındaki kubbesi, ince uzun 4 minaresiyle geniş mekân anlayışının şaheser bir örneğidir. Selimiye mekân büyüklüğü, yükseklik, topluluk ve ışık etkisi bakımından dünyanın büyük eserleri arasında yer alır. Sinan seksen yaşındayken başlayıp (1569) seksen beş yaşında (1974) bitirdiği bu eseriyle ustalığını noktalamıştır.

MİMARLIĞI

Sinan, mimarîde Osmanlılara özgü biçimi olgunluğa ulaştırdı. Bu biçimin ana özelliği yapıda temel örtü olarak kubbenin kullanılmasıdır. Ayrıca kubbenin, Anadolu'da üç yüzyıllık bir denemeden sonra anıtsal yapıyı biçimlendirmede yaratıcı ana öğe durumuna gelmesidir. Daha önce İslâm'da, Roma'da, Bizans'ta kubbe kullanılmıştır, ama bunların hiç birinde kubbe, Sinan'ın eserlerinde olduğu gibi bütün öğeleri çevresinde toplayan bir nitelik taşımaz. Türk mimarîsi Koca Sinan sayesinde XVI. yy.da kubbeli yapı sisteminin evrensel değer kazanmasında bir aşama yapmıştır.

Sinan'ın yapılarında mimarî öğeler, teknik görevlerinin yanı sıra bir güzellik kazandırma amacı da güder. Ana kubbe, yarım kubbeler, bunları taşıyan filayakları ve duvarlar estetik bir bütün meydana getirir. Ana kubbe bu düzende sınırsız bir genişlik, bir enginlik kazanır. Kubbeyi taşıyan filayakları insana ağırlık duygusu vermez, çünkü bunlar hücreler ve panolarla inceltilmiş ve göze hoş görünecek bir biçime sokulmuştur. Çok yüksek olan duvarlar da ustaca kullanılan kornişler sayesinde insan boyuna indirgenmiştir. Süsleme öğeleriyse gerektiği yerde ve en uygun biçimde kullanılmıştır.

BAŞ DÖNDÜRÜCÜ SAYILAR

Mimar Sinan beş hükümdar dönemini yaşamış, doksan dokuz yaşında dünyaya gözlerini kapamıştır. Mustafa Saî'nin Tezkiretül Ebniye (Yapılar Kitabı) adlı eserine göre Mimar Sinan birçoğu selâtin camii olmak üzere 84 cami, 51 mescit, 57 medrese, 7 dârülkurra (Kur'an okuma evi), 22 türbe, 17 imaret, 3 dârüşşifa (hasta-hane), 5 suyolu ve sukemeri, 8 köprü, 18 kervansaray, 35 saray, 8 mahzen ve 46 hamam yapmıştır. Bu eserlerin çoğu İstanbul'dadır.

KÖPRÜLERİ

Büyiikçekmece Köprüsü, Silivri Köprüsü, Mustafapaşa Köprüsü (Meriç üzerinde), Mehmetpaşa Köprüsü, Kapıağası Köprüsü (Haramidere), Odabaşı Köprüsü, Mehmetpaşa Köprüsü (Sinanlı), Veziriazam Mehmetpaşa Köprüsü (Bosna).

ÜNLÜ CAMİLERİ

Süleymaniye Camii (İstanbul), Şehzade Camii (İstanbul). Mihrimahsultan Camii (Üsküdar-İstanbul), Rüştempaşa Camii (Eminönü-İstanbul), Kasımpaşa Camii (İstanbul), Sokullumehmetpaşa Camii (Azapkapı-İstanbul), Kılıçalipaşa Camii (Tophane-İstanbul), Selimiye Camii (Edirne).